Bu günlerde sosyal medyada ve basında en çok gördüğüm konulardan biri, Denizli'nin Tavas ilçesi Avdan mahallesinde yapılacak olan Avdan termik santrali .
Doğup büyüdüğüm memleketim olduğu için bu konu haliyle beni yakından ilgilendiriyor. Bu sebepten aklıma gelen bazı konuları bahsedeyim istedim . Olaki bölgede yaşayan insanımız faydasını zararını bilmiyorsa öğrensin, isteyip istemediği konusunda vereceği kararda bizimde az bir katkımız olsun.
Santralin yapım süreci ve detaylarına girip yazıyı uzatmak istemiyorum çünkü uzun yazı okumaya pek alışık bir toplum değiliz. Zaten konuyu bilenler sürece hakim , bilmeyenler de merak ederlerse Google da bu konuda bir sürü haber var oradan meraklarını giderebilirler..
Ben direk haberlerin ve yorumların ortasından gireyim mevzuya.
Diyorum ki; Almanın, İngilizin, Fransızın hakkımızda ne söylediğinin bizim nezdimizde bir değeri yoktur.
Bize on yıllardır dayatılan çevrecilik adı altında istemezuk zihniyetinden kurtulmamız gerekir.
Unutmayalım bize 1000 yıldır düşman olan batı, bizim hayrımıza tavsiyede bulunmaz. Bizim için faydalı olacak hiç bir şeyi istemez ..
Evet ülkemizin çok enerji kaynağına ihtiyacı var, ekonomimizin en büyük kangreni enerji kaynaklarımızın olmaması, bu sebeple devletimizin yıllık 50 milyar dolara varan enerji harcaması var. Bu paralar maalesef dışarıya ödenmek zorunda, milli servetimiz şelale gibi harıl harıl dışarıya akıyor ve her yıl bütçede bu yüzden açık veriyoruz.
Gerçekçi olmak gerekirse bu sebepten elektrik üreten santrallere ihtiyacımız var. Ama Termik santraller hava kirliliğinde listenin en başında yer aldığı için doğal olarak kimse bunların yaşadıkları yörelerde yapılmasını istemiyor . Yerden göğe kadar haklılar.
Yapılacaksa yerleşimden uzak, kurak ve çorak bölgelerde inşa edilmesi en doğru olanıdır. Avdan bölgesinden çıkacak kömür, uygun bölgelerde yapılacak olan santrale veya varolan diğer termik santrallere taşınsın, eskisi gibi kağnılarla tanınmayacak sonuçta. Ulaşımının ve nakliyat sektörünün geldiği nokta herkesçe malum..
Çevreye zarar listesinde termik santrallerin hemen arkasından çevre kirliliği olarak hjdro elektrik santralleri (HES) gelir. Yapılan barajlar doğanın ekolojik dengesini bozduğu gibi, durgun su olması sebebiyle çok miktarda cıva, demir ve çinko birikmesine yol açar ki, çevre ve sağlık açısından büyük sorun teşkil eder. Tavas ta böyle bir su olmadığı için bu düşünülemez zaten.
Arkasından yatırım rüzgar tribünleri geliyor. Coğrafi yapı olarak en çok rüzgar alan bölgelerden biri olduğu için Tavas çevresine rüzgar tribünleri düşünülebilir ama yatırım ve bakım maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de pek tercih edilmiyor. Astarı yüzünden pahalı dedikleri olay yani..
Güneş panelleri ise oldukça temiz olmasına rağmen ekilecek tarım alanlarının işgal edileceğini düşünürsek, üretime yapacağı artı ve eksi etkilerini hesaplamak gerekiyor.
Belki akıllı çatılar (kiremit yerine güneş paneli gibi) düşünülmesi gerekir.
Tavas ve çevresinde rüzgar , ve doğru alanlarda yapılacak güneş panelleri düşünülmeli, gündemde olan Tavas Avdan da yapılması planlanan termik santralin çevremize, sağlığımıza, verimli tarım alanlarımıza hatta Nikfer-Bozdağda kış turizmi için yapılan Nikfer Kayak Merkezine vereceği zararları düşünmek gerekir. Bu; Tavas'ın haliyle Denizli'nin ekonomisine büyük katkı sağlayan tarım ve turizm sektöründe büyük tahribata yol açacaktır. Bu sebepten termik santralin yapımına hayır demek gelecek nesillerimize olan bir insani görevimiz ve sorumluluğumuzdur.
Bu arada benim ilgi alanım olduğu için çok iyi bildiğim konu şu; en temiz enerji Nükleer santrallardan elde edilir. ÇED raporu iyi yapılmış ve bakımları ihmal edilmemiş nükleer santraller hem güvenli hem çevre dostudur.
Ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamak için çevreye zarar veren termik Santraller yerine daha fazla nükleer santral yapımına ihtiyaç vardır.
Çevremizi koruyalım.
Selam ve dua ile hayırlı Ramazanlar..